Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hüzün Satırları

Işığı solgun güneşin. Yorgun... Olandan, bitmeyenden bezgin, üzgün... Işığın Kederi- netsentez Ağlıyoruz Ak karlar altında Kara ahlar ağlıyor Çilenin girdabında Kırılan dallar ağlıyor Ölümün soğuk tahtında Tükenen bahtlar ağlıyor Kurtuluşun hazzında Gücenen gamlar ağlıyor Adobe Stock Meçhul Bulutlar süzülmüş kubbeye Anılar dolaşıyor Hüzün mü mutluluk mu Ne taşıyor meçhul Sis çökmüş içeriye Siluetler kıvranıyor Hayal mi gerçek mi Ne yaşıyor meçhul Buğu sarılmış camlara Islaklık tütüyor Çaydan mı kalpten mi Ne akıyor meçhul Damlalar kaynamış gözlere Sıcaklık kanıyor Acıdan mı aşktan mı Ne yağıyor meçhul Adobe Stock
En son yayınlar

Mutluluk nedir, üzüntü nedir?

Çalışma odasından çıkıp mutfakta su içip odanıza dönerken “Oğlum masaya baktın mı?” sorusudur. Ve dönüp masaya baktığınızda soyulmuş armut dilimlerini yanında çatalı, bıçağı ve peçetesiyle bulmanızdır mutluluk… Rahatsız etmemek için size seslenmemesi, orada salonda dört gözle armağanını görmenizi beklemesi, titreyen elleriyle armutları soyması, tabağı, çatalı, bıçağı hazırlaması…benim için niye uğraştı ki diye düşünmenizdir üzüntü… Mutluluk sevgidir, üzüntü sevgidir. Gece hayatında masaya gelen ikram ışıklı meyve tabakları da neymiş!.. nizamettin kaya

Sükûnet

Sükûnet zamanlarım: Nadiren hissettiğim ama tadına doyamadığım anlar… Geçmişin ve geleceğin donuklaştığı, ânın belirginleştiği; arzuların, tutkuların, umutların, beklentilerin, hedeflerin durulduğu, dibe çöktüğü; sakin, kıpırtısız, berrak bir zihinle sadece nefesimi, bedenimi ve bütünleştiğim dünyamı duyumsadığım zaman kesitleri… Kutsal varoluşla birlikte dalgalandığım anlar… 60’lı ve 70’li yıllarda okuldan dönünce evin duvarının kenarında bulunan derme çatma, çivileri küflenmiş, ağaçtan bir sedire otururdum uzun süre. Kuş sesleri arasında, rüzgârın ağaçların yaprakları ve meyveleri arasından süzülerek yüzüme vurduğu kokuyu içime çekerdim. Dalından kopardığım şeftaliyi iştahla yerken, batmaya yeltenen güneşi ve gökyüzünü izlerdim. Gün boyu neler oldu, yarın neler olacak? Hepsi kaybolurdu önümden. Yaşamın ve yaşadığımın tatlı farkındalığı açılırdı ruhuma. Varlığın bütünlüğünde varoluşumu hissederdim. Bir iki saat içinde, “Ödevlerine ne zaman başlayacaksın?” sorusuyla koşuşturma yeniden

Dürüstlük, Bütünlük ve Sevgi

Freud, bir yerlerde, en çok sakladığımız (bazen kendimizden bile) gerçekliğimizin herkeste ortak olduğunu söylüyordu. Jung, belki biraz daha farklı olarak kolektif (ortak) bilinç altından ve gölge benliklerden bahsediyordu. Kendimizi oralara ittikçe, bastırdıkça, içimize attıkça, inkâr ettikçe sahte benliklere bürünürüz. Sanki mükemmel, kusursuz, hatasız, kedersiz, mutlu, daima doğru, daima haklı, daima iyi… Hep sırıtır bunlardan bir şeyler zaman zaman. Ama toplumda çoğunluk, mükemmel olduğunu iddia ettiği için ve bizi de böyle olmaya zorladığı için madalyonumuzun negatif yüzünden korkar ve kaçarız. Ne gerek var saklanmaya kendimizden, insanlardan! Neşeyle kederin, üzüntüyle sevincin, acıyla zevkin, nefretle sevginin, başarıyla başarısızlığın, mutlulukla mutsuzluğun, doğrularla yanlışların karışımından ibaret değil miyiz(?) Zıt kutupların yani… İçimizdeki güneşi pozitif yanımıza olduğu kadar negatif yanımıza da çevirdiğimizde gerçekten aydınlanmış oluruz. Ardından kabullenme, kendinle

Söze Süzülenler 2022

Yok; yokmuş...  Var; bir varmış,  bir yokmuş...  Aslında o da yokmuş.  Hayat masalmış...  Merhaba Aydınlık Aydınlığa özendi yaşam. Anladı güneş. Şafağa bezendi yavaş. Mavinin ardına çekildi uzak yıldız. Buradayım dedi beyaz bulut. Nefes aldı umut. Gerdi kanatlarını martı. Yuvasında şakıdı guguk. Saldı ruhunu yeşil... Güneşten, buluttan, ağaçtan, çiçekten, kurttan, kuştan, topraktan, umuttan can getirdi rüzgar. Günaydın... Merhaba aydınlık... Bulut Aşığın yüreği buluttur. Tesellisi hayaldir, umuttur. Dökülür, yağar… Güzel görür, gözüne kaşına yağar. Özgürlüğe öykünür, gökte kuşuna yağar. Mevsimin sonbaharına, kışına yağar. Toprağı özler, kayasına taşına yağar. Hüzne sarılır, mahzun gözün yaşına yağar. Nizami hep tek başına yağar. Yalnızlığı kucaklar, boşuna yağar. Serap Ne kaşta ne gözde Ne övgülü birkaç sözde Biriz hem yokuşta hem düzde Aşkımız daima harlı közde Hakikat ile serap aynı özde Ey yıllar Sökebildiniz mi ruhumuzu Görebildiniz mi sonumuzu Silkelersiniz ancak tozumuzu Tazelers

Çocuk Doğası- Yaşam Enerjisi

Neden çocuklar neşeli ve sevimlidirler? Hangi koşullarda olurlarsa olsunlar nasıl oluyor da yaşam enerjisiyle dopdolu oluyorlar? Çünkü onlar doğallıklarını yaşıyorlar. Toplumun onları doğallıklarından koparan dayatmalarını henüz edinmediler. Adobe Stock tarafından lisanslandı. Toplum kültürünü, inançlarını, değerlerini kopyala/yapıştır yöntemiyle çocuklara dayatır. Ne yazık ki bu gereklidir. Çocuk aktarılmaya çalışılanları deneyimleyerek, hissederek, yaşayarak edinmez; bir nevi ezberler. Süreç içinde doğallığını/gerçeğini/özünü baskılamayı öğrenir. Sahte kişiliklere/maskelere bürünür. İkiyüzlü olur. Bir tarafta gerçeği diğer tarafta sahteyi birlikte yaşar. Parçalanır, bütünlüğünü kaybeder. Çirkinleşir. Eğer doğallığını bilinç altına itecek kadar bastırırsa artık yaşayan bir ölüdür, robottur. (Kişilik-Personality kavramı Latince maske anlamından geliyor.) Davacıyım!.. Okulu, kitabı, mesleği, toplumu, hayatı şikâyet ediyorum sevgiliye… Katlettiler çocukluğumu diye!.. Baskılanan doğallıkl

Geçmişin Muhasebesinde İstikamet

Kişisel geçmişinize hangi yönde ilerliyorsunuz? Yönünüz yanlışsa geçmişin yükünü katlayarak artırırsınız. Yönünüz doğruysa çözümlersiniz, geçmişi aşarak özgürleşirsiniz, hafiflersiniz... İleri yaşlarda yol alan bizler için andan kopup geçmişe kaymak çok kolaydır. Artık sona yaklaştığımız için ve ne yapabileceksek şimdiye kadar yapmış olduğumuzdan kendimizi gelecekten uzak tutarız. Erken yaşlarda olanlar daha çok gelecek odaklıdır. Ama onların da geçmişe baktıkları olur, olmalıdır. Yazımız geçmişe olan yolculuklarla ilgilidir. Maziye daldığımızda olumlu, olumsuz ve nötr anılar vardır. Hayat akışında aldığımız yerinde kararlar, gösterdiğimiz başarılar, sevgi dolu arkadaşlıklar, egonun sıvazlandığı durumlar vb. olumlu anılarımızdan sadece birkaçıdır. Yanlış kararlar, yenilgiler, egonun hırpalandığı küçük düşmeler vb. olumsuz anılarımızdandır. Geçmiş yaşamın muhasebesini yapmak daha sağlıklı bir ruh hali, huzur ve neşe getirecektir, gelişerek değişmenizi sağlayacaktır. Ancak bir şartla: Uy